30 Haziran 2018 admin

Renk Teorisi ve Renklerin Psikoloji Üzerine Etkisi

 

Masmavi gökyüzü ve yemyeşil çimenler ile çevrelendiğinizde kendinizi huzurlu hissediyor musunuz? Peki, trafikte kırmızı ışık yandığında neden kendinizi alarmda hissettiğinizi düşündünüz mü? Doktorlar neden beyaz renk önlük tercih eder?

 

Farkında olmasak da renkler güçlü bir iletişim aracıdır. Özellikle tasarımcı ve pazarlamacılar tarafından teşvik etmek, ruh halini etkilemek ve duygulara dokunmak için kullanılır. Düşünce biçimimizi ve davranışlarımızı etkileyen bu araç, gözlerimizi bakmamız gereken yer konusunda yönlendirirken, neyin önemli neyin önemsiz olduğuna karar vermemize yardımcı olur. Dahası renklerin vücudumuz üzerinde fizyolojik etkisi olduğu kanıtlanmıştır.  İşte bu sebeple bir tasarımcı olarak renk teorisini anlamak ve insanların renklere hangi anlamlar kattığını anlamamız gerekir.

Biz de farkındalık yaratmak ve var olan bilgilerimizi tazelemek amacıyla bu hafta size renk teorisinden bahsedeceğiz. Önümüzdeki haftalarda ise renkler dosyamızda daha derine inecek; renklerin mekanlar üzerindeki etkileri ve marka yönetiminde kullanımı üzerine incelemeler yapacağız.

Araştırmaların da gösterdiği üzere kişisel tercihler ve deneyimler, yetiştirilme tarzı, kültürel farklılıklar ve bağlamların renk algısı üzerinde farklılara sebep olur. Mesela yeşil bir çok ülkede yaşam, yaz mevsimi, ferahlık ve çevresel farkındalık gibi anlamlarına gelirken;  İrlanda’da şans; Asya ve Doğu kültürlerinde sonsuz yaşam ve bereket, Güney Amerika kültüründe ise ölümü simgeler. Renk algısında pratik bir düşünce biçimi geliştirmek ve tasarımlarımızı buna göre şekillendirmek bizi bir adım ileriye taşır.

Renklerin sessiz dili

Öncelikle Renk Teorisini daha iyi anlamak için; günümüzde anlamları oldukça karıştırılan basit terimlerden başlayalım.

Renk, ışığın nesnelere çarptıktan sonra gözümüze yansımasıyla oluşan bir duyumdur. Renk tonu bu ışığın nesnenin yüzey yapısına göre oluşturduğu farklılıktır, içerisinde beyaz barındırır. Yani bir obje aynı rengin  farklı tonlarında olabilir ve tasarımda tercih edilebilir; buna ton sür ton denir. Fransızca’dan dilimize geçen bu terim, ton üzerine ton anlamına gelir. Gölge; yine yüzey yapısına bağlı olarak ortaya çıkan farklılıktır fakat içerisinde siyah barındırır. Yani belirli bir tona siyah eklediğinizde ortaya çıkan renk ilk renkten farklı olacağı için gölgesini elde etmiş olursunuz.

Renkler Kromatik ve Akromatik olarak çeşitlendirildiğinde; insan gözünün algılayabildiği, mor, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı olmak üzere 6 ana renk ile bu renklerin arasında kalan ara renklere kromatik renkler denir. Gökkuşağı renkleri de kromatik renklerden gelir.  Akromatik renkler ise, siyah ve beyazın kendi arasında oluşturduğu ara renklere verilen isimdir. Beyaz ve siyah ise nesneden gözümüze yansıyan ışığın tam görülmesine ya da hiç görülmemesine bağlı olarak oluşur. Yani siyah ve beyaz aslında renk değildir; bir algı durumudur.

 

 

Renk Çarkı

1666 yılında Sir Isaac Newton bahsettiğimiz bu görünür ışık aralığını bir çarka oturtunca, renkler arasındaki ilişkiler görsel olarak netlik kazandı ve renk şemaları oluşturmak kolaylaştı. Bu çarkı anlamak adına renklerin yapısını daha detaylı bir şekilde inceleyelim.

Bahsettiğimiz görülebilir 6 renk, kendi arasında 3 ana ve 3 ara olmak üzere ikiye ayrılır. Mavi, Sarı ve Kırmızı ana renkler olurken, herhangi iki rengin birleştirilip elde edilemeyeceği renklerdir. Yani Sarı ve Kırmızıyı karıştırıp Mavi elde edemezsiniz.

Yeşil, Mor ve Turuncu ise birincil, yani ana renklerin birleştirilmesiyle oluşan renklerdir. Sarı ve Kırmızı birleştiğinde Turuncu elde etmiş oluruz. Üçüncül renkler ise birincil ve ikincil renkleri karıştırdığımızda elde edeceğimiz renklerdir.

 

Saf renkler birincil ikincil ve üçüncül renklere siyah ve beyaz katılmamış renklerdir. Bu renkleri yoğun, parlak ve lekesiz olarak tanımlayabiliriz. Bu renklere çocuk oyuncakları, bahar ve yaz mevsimi kıyafetleri, anaokulu dekorasyonlarında rastlayabiliriz. Saf renklere siyah ve beyaz eklediğimizde renk tonlarını oluşturmuş oluruz. Bir renge beyaz eklendiğinde pastel tonlar; siyah eklendiğinde ise gölge ortaya çıkar. Siyah ve beyaz ekleme oranı, tasarımdan almak istediğimiz etkiye göre değişir.

 

 

 

Renkler şiddetlerine ve psikolojik etkilerine göre ise sıcak ve soğuk renkler olmak üzere ikiye ayrılır.

Renk çarkının sol tarafında yer alan renkler soğuk olarak sınıflandırılırken, sağ tarafı sıcak olarak sınıflandırılır.  Sıcak renkler daha enerjik, canlı ve gürültülü olarak algılanırken, soğuk renkler huzur verici, serin ve hüzünlü olarak algılanır. İnsan gözü her zaman zıtlıklara doğru çekildiği için tasarımda daha dengeli ve etkileyici bir sonuç elde etmek için bu renkleri birlikte kullanmanızı tavsiye ediyoruz.

İnsanlar çoğunlukla renkler arasındaki farklılığın zıtlık yarattığını düşünse de zıtlık; renk çarkında tamamlayıcı renkler olarak geçen karşılıklı renklerin birlikte kullanılmasından kaynaklanır. Konum olarak ve ton olarak birbirlerinin tam tersi olan bu renkler bir çeşit görsel gerilim oluşturur. Doğru oranda kullanıldığında ortaya oldukça etkileyici ve akılda kalıcı bir sonuç çıkar.

Burada unutmamamız gereken nokta;  birbirlerinden çok farklı iki renk, her zaman zıt renkler değildir.

Renk çarkında birbirinin yakınında olan renkler ise Analog renkler olarak tanımlanır. Tamamlayıcı renkler gibi birbirlerinin zıttı olmadığı için görsel gerilim söz konusu değildir; bu da göze güzel gelen, sakin ve uyumlu tasarımlar ortaya çıkarmamıza yardımcı olur.

 

 

Her ne kadar renkler farklı kültürlerde farklı anlamlara geliyor demiş olsak da, insanların fizyolojik ve psikolojik olarak renklere benzer anlamlar kattığı da su götürmez bir gerçek.

Biz de akılda kalması açısından, renklerin genel etkilerinden bahsetmek istedik.

 

Kırmızı

Enerji veren oldukça güçlü bir renktir. Bir çok kültürde sevgi ile ilişkilendiriliş olsa da; terör ve korku duygularını da tetiklerken kan dolaşımının hızlanmasına sebep olur. İştah arttırıcı etkisi sebebiyle de büyük yemek zincirleri tarafından sıkça tercih edilir. Trafik lambaları, Korku Filmleri ve Sevgililer günü’nde kırmızının etkisini görebiliriz.

      Sarı    

Oldukça dikkat çekici ve göz alıcı bir renk olan sarı, kişide neşe duygusunu ortaya çıkartır. Sarı renginin dalga boyunun uzun olması onu gözle görülebilecek en kolay renk haline getirmiştir. Bu sebeple taksilerde ve uyarı levhalarında sarı kullanılır. Özgüven arttırmak için de tercih edilebilecek bir renk olmasına karşın araştırmalarda fazla  oranda sarıya maruz kalmanın insanlarda sinire, öz eleştiriye, korku ve endişe haline geçişe sebep olduğu görülmüş. Yani konu sarı olunca, doğru oranda kullanmak önemli.

Mavi

Güvenin ve sakinliğin rengidir mavi. Hastanelerde ve  çalışma alanlarında; özellikle bankalarda çokça karşımıza çıkmasının sebebi budur. Yatıştırıcı etkisi nedeniyle tüm dünyada en sevilen renkler arasına girmiştir. Kırmızıdan farklı olarak mavi bizi fiziksel olarak değil zihinsel olarak etkiler. Maalesef mavinin de fazla kullanımı mesafeli, otoriter ve soğuk olarak algılanmasına sebep olabiliyor.

Yeşil

Kalp ritmini düzene sokan, huzur kaynağı bir renk olan yeşil; sağlığı ve doğayı temsil ediyor. Güven vermesi sebebiyle de kurumsal firmalarda fazlaca karşımıza çıkan bir renk. Mantıksal ve duygusal bir denge içerdiğinden yanlışı doğrudan ayırırken net bir anlam ifade ediyor. Doğada en çok görülen renklerden biri olması büyümeyi, ve yaşamı temsil ediyor.

Turuncu

Renk çarkında Sarı ile Kırmızının arasında yer alan Turuncu; iki rengin de özelliklerini kendi bünyesinde barındırıyor. Canlı enerjik, güçlü ve arkadaş canlısı olarak tanımlayabileceğimiz bu rengi fiziksel konfor, sıcaklık, yemek ve barınak olarak ile ilişkilendirebiliriz. Oldukça pozitif bir renk olan turuncunun motivasyonu arttırma ve harekete geçirme gibi etkileri de mevcut.

Mor

Renkleri sadece iki kelime ile tanımlayabilecek olsak mor, hayal gücü ve maneviyat ile ilişkilendirilebilirdi. Kırmızının enerji ve gücünü, mavinin güvenilirlik ve sakinliğini içeren bu renk fiziksel ve ruhsal olarak tam bir denge içerisinde. Aynı zamanda tarihte üretimi çok zor bir renk olduğundan zengnlik, lüks, ayrıcalık, cesaret, gizem gibi anlamlara da gelmektedir.

Siyah

Farklı kültürlerde ölüm ve depresyon gibi anlamlara gelse de sofistike, otoriter ve özgür bir renktir siyah. Işıktan tamamen mahrum kalan siyahın kusurları kapatma gibi bir özelliği de var. Bu sebeple yüksek kontrast yaratmak için kullanıldığında okunurluğu arttırır.

Beyaz

Masumluk, temizlik ve huzurun rengi olan beyaz yeni başlangıçları temsil eder. Bütün renklerin dengesi olduğu için hepsinden biraz özellik taşır. Sadelik, netlik ve temiz bir sayfayı temsil ettiğinden fikir yaratmak için tercih edilen bir renk olsa da aşırı kullanımında yalnızlık, boşluk ve izole olma hissini yaratabilir.

 

Böylece yoğunlaştırılmış, renkler hakkındaki temel bilgileri içeren yazımızın sonuna geldik. Renkler hakkında mobilya, iç mekan ve kurumsal kimlik tercihlerine dokunacağımız gelecek yazılarımız ile de size seçimlerinizde yol göstermeyi amaçlıyoruz. Bizi diğer sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek, gelecek yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz.

 

Ezgi Burulday
Interior Architect & Brand Manager

from ROAS Team

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir