Herkese merhaba. Bu hafta blog yazımızda, alıştığımız görsel iletişim kaynaklı konuların dışına çıkarak sizlere, sıra dışı bir ağaç evden bahsedeceğiz. Görmeniz gerektiğini düşündüğümüz bu evin tasarımı Xiaochao Song ve Keming Wand tarafından yönetilen Monarchi Mimarlık’a ait. Çin’in doğusunda yer alan Zhejiang eyaletinde 2018 yılında gerçekleştirilen bu proje ağaç evlere karşı bakış açınızı değiştirecek özelliklere sahip.
Gelin detayları birlikte inceleyelim.
80 m²den oluşan bu ev; sınırlarını Siming Dağı’nın eteğinden geçen nehirin ikiye böldüğü küçük bir köye konumlandırılıyor. İki tepe arasında kalan, yemyeşil bambuların ve bitki örtüsünün arasında kaybolan bu araziye, huzurlu bir atmosfer hakim. Doğanın içinde çelik kolonlar sayesinde yerden yükseltilerek inşa edilen evimiz de, inşa edildiği ortamda doğaya en az zararı verecek şekilde, klasik ağaç ev anlayışının dışına çıkarak tasarlanmış.
Ağaç eve baktığımızda dikkatimizi çeken ilk şey alışılmadık şekli oluyor.
‘’Kullanılan spiral formun Da Vinci’nin altın oranından ilham alarak tasarlanmış olabileceğini düşünebilir miyiz?”
Spiral ve daire gibi yuvarlak hatlı formların Çin kültüründe yerinin ayrı olduğunu; Ying ve Yang sembolünden biliyoruz. Bütünlüğü, mükemmelliği ve tamamlanmışlığı sembolize eden bu formların anlamları, mükemmel bir daire çizmenin zorluğunun bilinmesinden kaynaklı aslında. Bu bilgilerin ışığında evi incelediğimizde, evin formunun ve üst kısımda kullanılan ahşabın ince işçilikle bu forma uyum sağlamasının ne kadar ustalık ve yetenek gerektirdiğini tahmin edebiliriz. Tasarımın hayata geçmesi için yerel ustalarla çalışan ve geleneksel inşaat becerileri ile yenilikçi formun inşaatı arasındaki dengeyi korumak için mekik dokuyan mimarlar, istedikleri sonucu almış gibi duruyor.
Spiral bir çizgiden oluşan plana baktığımızda; oturma alanı, yatak odası ve banyo görüyoruz. Mekanlar arasındaki ayrım ise eş merkezli olmayan 3 daireden oluşacak şekilde tasarlanmış. En küçük daireye banyo yerleştirilerek, özel alanların mekanın genelinden ayrılması sağlanmış. İki katlı ağaç evin etrafından dolaşan balkon, vadinin keyfini çıkarmak için eşsiz bir fırsat sunarken, 2.katta bulunan teras sayesinde ise dağların manzarasına bakarak doğanın keyfini çıkartabilirsiniz.
Binanın teknik özelliklerine geldiğimizde ise kalınlığı kademeli olarak değişen 57 dev kiriş tarafından desteklendiğini görüyoruz. Çatının formu ise estetik olarak zarafeti simgelemekle kalmıyor; aynı zamanda oda ve manzara arasında bağ kuran pencerelerin önüne doğru kıvrılarak misafirlere mahremiyet sağlıyor.
Bütün detayları ve özenle işlenmiş mimarlığı sayesinde turistlerin ilgi odağı olan bu mekanı gördüğümüzde, bizim de aklımıza Karadeniz köylerimiz geldi. Yenilikçi mimarlık ve gelişen teknoloji ile butik bir köy yaratılsa, vadilerimiz değer kazansa çok güzel olmaz mıydı? Belki de bizim bu konuda çalışmalara başlamamız gerekiyordur, ne dersiniz?
Fotoğraf ve teknik bilgiler www.archdaily.com adresinden alınmıştır.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere,
Hoşçakalın.
Ezgi Burulday
Interior Architect & Brand Manager
from ROAS Team